banner564

‘Yeni yasa hazır’

Cumhurbaşkanlığı Spor Danışmanı ve Spor Dairesi Dış İlişkiler Amiri Sertaç Bozatlı ülkedeki sporu ve hazırlanan spor yazasının detaylarını aktardı

‘Yeni yasa hazır’
banner598

Kaya EMİROĞLU
KKTC Cumhurbaşkanlığı Spor Danışmanı ve Spor Dairesi Dış İlişkiler Sorumlusu Sertaç Bozatlı, önceki gün katıldığı bir TV programında spor yasası ve ülke sporunun geleceğiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Bozatlı, birçok programda sporun dibe vurmuşluğundan bahsettiklerini anımsatarak mevcut yapının yanlışlığına vurgu yaptı. Bozatlı şunları söyledi:
“Son zamanlarda spor tamamen kilitlenmiş vaziyettedir. Sporun bu kötü durumu tüm paydaşlar tarafından artarak dile getirilmeye devam etmektedir. Spor bakanlığı ya da başka türlü bir yapıyla sporun yeniden düzeltileceği söylenmektedir. Ancak sporun sadece kendi başına değil, tüm paydaşlarıyla dibe vurduğu göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu paydaşlar, Milli Olimpiyat Komitesi, federasyonlar, kulüpler, sporun yasası ve altındaki tüzük ve yönetmeliklerdir. Herkes, bunun düzeltilmesi için bir yol haritasının tümü için geçerli olduğunu söylemektedir.”

Spor ailesinde siyaset yoktur
Genç sporcuların desteklenmesi ve başarılı sporcuların hem spor hayatında hem de spordan sonraki hayatında desteklenmesi konusunda fiziki altyapının olması gerektiği noktasında herkesin hemfikir olduğuna işaret eden Bozatlı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bunların yapılabilmesi için doğru kadroların oluşturulması gerekir. Herkesin bir şeyler yapma konusundaki çabası beni mutlu etmektedir. Spor ailesinde siyaset yoktur. Burada verilecek hizmet tüm ülke gençliği ve sporu içindir. Yaklaşan seçimler sonrasında hangi parti sporu alırsa alsın, oluşacak tek yol haritasıyla çıkış yolu da bellidir. Milli Olimpiyat Komitesi’nin de vereceği katkıyla sporumuzun uygun bir yere yerleşeceğine inanıyorum. 

Spor yasası
Spor yasası çalışmasıyla ilgili bilgiler veren Bozatlı şunları söyledi:
“2017 yılında bir çalışma yaptık. Dönemin Başbakanlığı altında Spor Dairesi Müdürü Hüseyin Cahitoğlu, Başbakan’ın da onayıyla bir komite kurdu. Hukukçu arkadaşlar, teknik arkadaşlar, ben ve Müdür Hüseyin Cahitoğlu komitede yer aldı. Uzun soluklu bir çalışma yaptık. Her ülkedeki sporun yönetim şekli farklıdır. Bize en uygun ve örnek yönetim şekli Türkiye’dir. Türkiye’de spor bir spor yasasıyla yönetilmektedir. Spor yönetimi, bazı ülkelerde Milli Olimpiyat Komiteleri altında, bazılarında piramit spor sistemi altında, Güney Kıbrıs’ta ise KOA gibi bir kuruluş altında yer almaktadır. Bazı ülkelerde ise Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Sistemi altında atanan uzman ekip tarafından yönetim yapılmaktadır. Önemli olan ülkemiz şartlarına en uygun yapının oluşturulmasıdır. Sayın Hüseyin Cahitoğlu’na çalışmanın yapılabilmesi için gösterdiği katkıdan dolayı çok teşekkür ediyorum.”
Spor Dairesi Eski Müdürü Hüseyin Cahitoğlu döneminde yapılan yasa çalışmasıyla ilgili bilgiler aktaran Bozatlı, spor yasası içerisinde olmayan spor kulüplerinin ayrı bir yapıyla yasa içerisinde yer almasının düşünüldüğünü aktardı. “Değiştirmek yenisini yapmaktan daha zor” ifadesini kullanan Bozatlı şunları söyledi:
“Yeni spor modelleri üzerinde çalışılması gerekmektedir. Spor kulüpleri 67/99 Beden Eğitimi ve Spor yasası altında yer alırken, 2004 ve 2011 yıllarında değişiklikler yapılmıştır. Dileğimiz 2022 yılında da gerekli çalışmanın yapılmasıdır.”

Yasal süreç başlatıldı
Bugün yapılacak yeni bir yasa çalışmasının alt komitelerde görüşülüp mecliste çıkma durumuna geldiğini belirten Bozatlı, bunun ülke sporunun yol haritasını belirleyecek rehber olacağını vurguladı. Şu anki durumun yol haritasının tam net olarak ortaya konamamasından kaynaklandığına işaret eden Bozatlı, Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulmasıyla ilgili yasal mevzuatın 2017 yılında başlatıldığına vurgu yaptı. Hükümet değişimi sonrasında yasanın kadük olmasının ardından yeniden sürecin yenilenmesi gerektiğine işaret eden Bozatlı, şunları aktardı:
“Bu sürecin üzerinden dört yıl geçti. Bu süre zarfında gözümüzden kaçmış olan şeyler olabilir. O dönemin vizyonunun farklı yansıttığı bir şeyler olabilir. Milli Olimpiyat Komitesi veya spor kulüpleri açısından ve günümüz spor anlayışı açısından değişiklikler olabilir. Spor federasyonları veya spor yönetim şekliyle ilgili küçük dokunuşlar olabilir. O açık kapıyı bırakıyoruz. “Biz yaptık oldu, geçirin” düşüncesinden çok bir daha değerlendirilebilir. Belki değişikliğe gerek olmadan da geçebilir.” 

Başarılı sporcular desteklenmeli
İşin sonrasını yasanın geçmesi halinde konuşabileceklerini kaydeden Bozatlı, konuşulması gereken konuları şu şekilde özetledi:
“Başarılı sporcuların ödüllendirilmesi, spordan sonraki hayatlarında milli sporcu statüsüyle devlet tarafından sahiplenmesi gerekir. Ayrıca milli sporcuların sporu bıraktıktan sonra belki bir iş, ya da diğer sportif çalışmalarda yer verilmesi gibi destek yapılabilir. Bu noktada devletin milli sporcusuna sahip çıkma pozisyonu net olmalıdır.”

Sıkıntıları herkes konuşuyor
Birçok kişinin konuştuğuna ve sıkıntıları dile getirdiğine dikkat çeken Sertaç Bozatlı,  “Başarılı sporcular desteklenmiyor, evet doğrudur.” “Tesisler tamam değil” evet tamam değil.” şeklinde konuştu. 

Geçmişte başarılı dönemler oldu
Son yirmi yılın analizine bakılması gerektiğine işaret eden Bozatlı, sporun hangi dönemde, hangi bakanlık altında ne tür ve nasıl başarılar elde ettiğinin masaya yatırılması gerektiğini vurguladı. İstatistik ve bilimsel verilerle analiz yapılmasına ve hareket edilmesi gerektiğine işaret eden Bozatlı, şu şekilde konuştu:
“Bakanlık çatısı altında yönetilmesi ve başarılı olabileceği düşüncesine de katılıyorum. Verimi artacaktır. Bakanlıktaki üst düzey görevliler, spora daha fazla vakit harcayıp sporun muhataplarıyla daha fazla süre geçirecekleri için seviye yükselecektir. Spor, son on yedi yılda spor bakanlığı olmadan yönetilmiştir. Yerlerde mi sürünmüştür, hayır.”
2005 ile 2015 yılları arasının sporun en başarılı olduğu dönem olduğunu düşündüğünü kaydeden Bozatlı, özellikle uluslararası etkinliklere katılma, uluslararası etkinlik düzenleme, çok sayıda dış temsiliyet yapma, uluslararası spor kuruluş ve federasyonlarını ağırlamanın bu dönemde gerçekleştiğine dikkat çekerek bu dönemin spor bakanlığı olmadan geçtiğine parmak bastı. 

Spor ekip işidir
Ana sıkıntının sporun bir ekip olarak yönetilememesinden kaynaklandığına işaret eden Bozatlı, şu anki spor yönetimi içerisinde doğru kadrolar tercih edilmeyecekse, bunun da bir anlamının kalmayacağını ifade etti. Doğru olanın sporun doğu ekipler tarafından doğru şekilde yönetilmesi olduğuna parmak basan Bozatlı, bunun kamu içerisinde doğru algılanarak yapılması gerektiğine işaret etti.
Ülkeler arası sportif farklılığın en çok anlayış, imkan, bütçe, personel, temsiliyet ve kalite gibi konularda görüldüğüne dikkat çeken Sertaç Bozatlı, sporun bir şov olduğunu, seyircisi bir maç oynanması gibi sporun bir şov olduğunu unutmadan hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bunun nasıl servis edilmesiyle ilgili de planlamaların doğru yapılması gerektiğine işaret eden Bozatlı, bunda da bir eksiklik olduğunu belirtti.  

Sporun cazip hale gelmesi
Sporun 2000 öncesinde hep Spor Bakanlığı’yla yönetildiğine işaret eden Bozatlı, şunları söyledi:
“Ne zaman ki FON gündeme geldi ve Spor Dairesi bütçesi 2002 yılında 100 bin TL’den 2.5 milyon TL’ye çıktı, o zaman spor cazip bir noktaya geldi. Spor fonunun spora aktarılan kaynağa akmasıyla, hem tesisleşmede bir patlama oldu, ki gece aydınlatmalı statlar ve sentetik sahalar, kapalı yüzme havuzları, spor salonları, tenis kortları ve birçok alanda yeni yatırımları yapıldı.”
Sporun yönetiminde siyasi getirinin olabileceğine dikkat çeken Bozatlı, “Başarılı sporcuları desteklerseniz, tesis yaparsanız, ailelerle ilgilenirseniz, okul sporlarını geliştirirseniz, tabii ki bir getirisi olacaktır.”

Spor ekip işidir
Geçmişte görev yapmış olan sportif kişiliklere de atıfta bulunan Bozatlı, Gençlik ve Spor Bakanı Özkan Yorgancıoğlu’nun bakanlık döneminin çok disiplinli, ekip halinde başarılı bir şekilde geçtiğini hatırlattı. Sporun içinden gelen beyin takımının uzaklaşması ve Spor Dairesi yönetim kurulunun yapısının da fon öncesi yapıda kaldığını hatırlattı. Bakanlık çatısı altında en az beş kişinin görev ve sorumluluk alıyor olmasına dikkat çeken Bozatlı, bunun da şu anki mevcut yapının değişmesi gerektiğine bir işaret olduğunu vurguladı. İsimlerin gitmesinden bahsetmediğini, bunun çoğu zaman başka taraflara çekildiğini kaydeden Bozatlı, bir sistemin varolması gerektiğini ve bunun beş yıl boyunca değiştirilmeye çalışılmaması gereğini vurguladı. Bozatlı, “Çok iyi bir yönetici çok iyi bir ekiple çalışabilen yöneticidir” ifadesini de kullandı. 
Bu tarz oluşumlar içerisinde çok doğru tercihler yapılmadığına işaret eden Bozatlı, emekliye ayrılan personel olduğuna ve yeni gelen olmadığına dikkat çekerek sporun teşkilat şeması içerisinde yapının boşalmasından dolayı sıkıntıların da birikerek bugüne gelindiğini ve son üç yılın tavan yaptığını belirtti. 

Son üç yıl kayıp
Son üç yılın bir kayıp dönem olduğuna dikkat çeken Bozatlı, bunula ilgili şunları söyledi:
“Mevcut yapının sürdürülebilir bir yapı olmadığını söyledim. Bu tespiti paylaştım. Sporun siyasi anlamda yönetilmesinden dolayı ve çok cazip olmasından dolayı kimseye yaranamadım. Spor bir hasta adam durumundadır. Eğer bu hasta adamı ayağa kaldıramazsak bir kuşak daha kaybedeceğiz. Kişiler üzerinden birşey yapılmaması gerekir. Spor Ailesi içerisinde herkes rahatsızdır. İnsanlar bunu dile getirmektedir. Herkes “Kim daha çok yapar” yarışındadır. Ben bunu kim daha çok katkı koyar şeklinde fırsata çevirme noktasındayım.  

Herkesin, her kesimin görüşlerine ihtiyaç var
Sporun içerisinde her çeşit siyasi görüşte olanlar, her branştan gelen insanlar, spor yapmadan çok iyi yöneticilik pozisyonunda olan kişiler, üniversiteden akademisyenler ve dış temsilciliklerde değerli arkadaşlar vardır. Bu dibe vurmuşluk, herkesin bu süreçte yer alması ve katkı koymasıyla kaldırılabilir. 

Dışa açılım
Uluslararası sportif etkinliklerle ilgili de konuşan Sertaç Bozatlı, spor federasyonlarının bu konuda şu anki sporu yönetenlerin anlayışının önünde olduğunu vurguladı. Türkiye milli takımına katılımların bile bazen gazetelerden okunduğunu ve haber alındığını belirten Bozatlı, kimsenin ne yapıldığının farkında olmadığını vurguladı. Pandeminin bir anlamda dıştaki başarısızlığının üstünü örttüğüne dikkat çeken Bozatlı, ülkede pandeminin yol açtığı ve ekonomik sıkıntılarla da birlikte yurtdışında sportif katılım noktasında da problemler yaşandığına işaret etti. 

Bayrak yarışı anlayışı terk edildi
Spor Dairesi eski müdürü Besim Erdenay dönemine de atıfta bulunan Bozatlı, o dönemki anlayışın olumlu bir şekilde yer aldığına dikkat çekti. Sonra göreve gelen müdürlerin hep bir bayrak yarışıyla “daha iyi nasıl yapabilirim” anlayışıyla görevde yer almaya çalıştıklarına dikkat çeken Bozatlı, son dönemde bunun kaybedildiğine vurgu yaptı. 

Kaybedecek zamanımız yoktur
Sporun siyasi olarak şu an ön planda olduğuna işaret eden Bozatlı, partilerin seçim manifestolarında bile sürekli yazılıp konuşulduğuna dikkat çekti. Sporun üç yıldır adeta buzdolabında olduğunu belirten Bozatlı, göreve gelecek olanların bunu yeniden herkese servis edebilecek olması gerektiğini vurguladı. Verilemeyen teşvikler, ödüller olduğuna dikkat çeken Bozatlı, sporun sorunlarını çözecek profesyonel yapının oluşturulabileceğine parmak bastı. Bozatlı bununla ilgili şunları söyledi:
“Kamu, kamu görevlileri tarafından yönetilir. Kamu görevlilerinin oluşturacağı paydaşlar da bunun içinde yer almalıdır. Üniversiteler, sporla alakalı federasyonlar, spor kulüpleri, antrenörler, spor yazarları, sivil toplum örgütleri, yardım kuruluşları ve iş insanlarının yer alacağı bu oluşumda yönetici kamu görevlileri olmalıdır. Spor federasyonları, spor fonu ve tesislerle ilgili düzensizlikler de vardır. “Ben bilirim, ben yapacağım” anlayışıyla da yapmak mümkün değildir. En fazla bir ay yaparsınız. Kişilerle hareket ederek değil, sistemin oturtularak kişileri yönetmesi sağlanmalıdır. Kişiler gittikten sonra da sistem devam etmelidir. Uzun vadeli programların, oluşturulacak üst kurullarla bakanlık, başbakanlık veya bir kurum altında tek noktadan yönetilmesi ve gerçekleştirilmesiyle bu sorun çözülebilir.”
Seçim sonrası ilk yol haritasının sporun nereden yönetileceği noktası olduğuna vurgu yapan Bozatlı, 2022 yılında ülke sporundaki öngörüleriyle ilgili de şunları ifade etti:
“Yeni yasanın ivedilikle geçirilmesi gerekir. Ancak nereden baksanız bu süreç yılın ilk yarısını bulacaktır. Seçimin arkasından paydaşlarla birlikte bir an önce yarışın, çalışmanın başlaması gerekmektedir. Ancak bu yarış başlasa da güzergah değişecektir. Devletin spor kadroları yetersizdir. Vizyonun ortaya konması gerekmektedir. 2022 yılında ülke sporu açısından büyük bir ivmenin, çıkışın olacağını düşünüyorum. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474