Ertan Nazım, 11'i yoğun bakımda olmak üzere 26 gün geçirdiği hastanede neler yaşadığını, "koronavirüsle savaşı" nasıl kazandığını, taburcu olduktan sorna BBC Türkçe'ye anlattı.
Ertan Nazım, 1949’da Lefkoşa’da doğdu, ancak 1971’de İngiltere’ye göç etti ve Londra’da yaşamaya başladı.
44 yıldır eşi Margaret ile evli olan Nazım, 4 çocuk ve 7 torun sahibi.  Ertan Nazım son 10 yıldır otobüs şoförlüğü yapıyor.
Ertan Nazım, koronavirüse nasıl yakalandığını ve ilk günlerde neler yaşadığını şu sözlerle aktarıyor:
“İlk önce hanım koronavirüs belirtileri, semptomları gösterdi. Halsizlik, baş ağrısı, ateş gibi.  Sonra aynı semptomlar bende de başgösterdi. Nefes almakta zorlanıyordum. Mart sonu beni hastaneye götürdüler. Sonra da yoğun bakıma aldılar. 11 gün yoğun bakımda kaldım.
Yoğun bakıma sevk edildiğinde kendisini hastaneye yeni gelen, aynı zamanda CPAP de denilen Ventura cihazına bağladıklarını anlatan Nazım, bu solunum cihazı sayesinde yoğun bakımda 2-3 günde kendine gelmeye başladığını söyledi.
Kötü hissettiği dönemlerde ailesini ve yakınlarını düşünerek moral bulduğunu ve mücadeleyi bırakmadığını söyleyen Ertan Nazım’ın, hastanede yaşadığı zor günleri hatırladığında zaman zaman gözleri doluyor.
“Birkaç kez mücadeleyi bırakmak istedim, ailem aklıma geldi”
Nazım, mücadeleyi bırakmanın eşiğinden döndüğünü aktarıyor:
“Benim için korkunç bir süreçti. Nefes almakta zorlanıyordum. Birkaç kez kendimi gövermek (koyvermek) istedim. Dedim ‘bırakayım artık gitsin’. Ama beni bekleyen insanlar, ailem, çocuklarım, torunlarım, arkadaşlarım aklıma gelince yeniden gücümü topladım.”
Yoğun bakımda daha iyi duruma geldikten sonra doktorların “2-3 gün içinde eve gidebilirsin” dediklerini söyleyen Nazım, hemşirelerin alkışları arasında taburcu olup eve döndüğünde ailesinin de desteğiyle kendini daha iyi hissetmeye başladığını belirtiyor.
Ertan Nazım, zaman zaman doktorlarıyla görüntülü konuşarak sağlık durumu hakkında bilgi veriyor.