Rum Yönetimi Başkanlığının Barış Harekatı'nın ikinci safhasıyla ilgili açıklamada bulunduğu belirtildi.
Haravgi gazetesinde yer alan habere göre, Rum Yönetimi Başkanlığı Barış Harekatı'nın ikinci safhasıyla ilgili açıklamasında mevcut durumun Kıbrıs’ın geleceği olmadığını ve olamayacağını, bununla birlikte adaletin sağlanmasının yalnızca Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüyle gerçek-leşeceğini savundu.
Açıklamasında “14 Ağustos 1974 tarihinde Türk birliklerinin üzerinde hem fikir olunan ateşke-se rağmen uluslararası hukukun her kuralını tekrar tekrar ihlal ederek, yayılmacı planlarını ge-nişlettikleri” iddiasında bulunan Rum Yönetimi Başkanlığı “yarım yüzyıldan fazla bir süre sonra Kıbrıs’ın üçte birinin yasadışı işgal altında olduğunu ve tüm Kıbrıslıların haklarının da her gün ihlal edildiğini” ileri sürdü.
51 yıl sonra hayatını kaybedenleri, kayıpları, kahramanca savaşanları ve göçmen ailelerini saygıyla andıklarını ifade eden Rum Yönetimi Başkanlığı “işlenen suçu ve devam eden yasadışı işgali kınadıklarını ve unutmadıklarını beyan ettiklerini” kaydetti.
Çözümsüzlüğün çözüm olmadığını da vurgulayan Rum Yönetimi Başkanlığı “çocuklarına işgal ordusu ve modası geçmiş garantilerin olmadığı özgür bir vatan bırakmanın tarihi göreviyle mücadeleyi sürdürdüklerini” sözlerine ekledi.
AKEL ile DİSİ’den açıklamalar
Gazetede yer alan başka bir habere göre ise, AKEL partisi açıklamasında, üzerinde hem fikir olunan çerçevede tutarlılığın Kıbrıs sorununun çözümü için tek yol olduğunu savundu.
Açıklamasında, bölünmeyi kabul etmeye hakları olmadığını da dile getiren AKEL, Derinya’da “hayatını kaybedenler ve kayıplarla” ilgili anıtta dün düzenlenen sembolik törendeki konuşma-sında bölünmenin kalıcılaşması veya kabul edilmesini amaçlayan politikalar ve çabaları reddet-tiklerini ifade etmek istediklerini dile getirdi.
AKEL, yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorunuyla ilgili bilindik tezlerini de yinelerken, Kıbrıs soru-nunun çözümüne ulaşmanın tek yolunun üzerinde hem fikir olunan çözüm çerçevesinde tutarlı olmak aynı zamanda müzakerelerin Crans Montana’da 2017 yılında kaldığı yerden devam etme-sini talep etmek olduğunu savundu.