banner564

İlerleme sağlanmıştı

Rum heyetinde yer alan mülkiyet uzmanı Simeu, Crans Montana’da büyük bir fırsatın kaçırıldığını açıkladı

İlerleme sağlanmıştı
banner598

   Crans Montana müzakere sürecine katılan Kıbrıs Rum Mülkiyet Çalışma Grubu üyesi Andreas D. Simeu, mülkiyet sorununun nasıl çözülebileceğine dair öneriler sundu.

   Alithia gazetesine röportaj veren Simeu; Crans Montana’daki görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasıyla ilgili Başkan ve danışmanlarının ciddi sorumluluklarının bulunduğunu; Yunanistan Başbakanı’nın; Nikos Anastasiadis’e görüşmelerden çekilmemesi için baskı uyguladığını, ancak Anastasiadis’in “sen köyüne, ben köyüme” dediğini ve bunu kamuoyu önünde de kabul ettiğini kaydetti.
  Simeu, mülkiyet belgelerine erişiminin olduğunu, ancak şahsi temasların içeriğini bilmediğini; Crans Montana görüşmelerinden önce hazırlanan belgelerde birçok uyuşmazlık bulunduğunu, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ise, hazırladığı raporda da belirttiği üzere mülkiyet konusunda bazı ilerlemeler sağlandığını ifade ettiğini, fakat bunların tutanaklarda yer almadığını belirtti.
   Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in bugün, müzakerelerin varılan tüm uzlaşılar zemininde ve Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi gerektiğini savunduğunu ve burada varılan uzlaşıların, Annan Planı’ndakilerden çok daha iyi olduğunu ifade ettiğini söyleyen Simeu, eğer Hristodulidis güvenilir olmak istiyorsa, bir yandan “varılan tüm uzlaşılardan” bahsedip, diğer yandan Guterres’in üzerinde uzlaşıya varıldığını söylediği bazı maddeleri saf dışı bırakmaya çalışmaması gerektiğini kaydetti.
   Habere göre Simeu, mülkiyet gibi oldukça karmaşık bir konunun çözülebilmesi için teknokratların sürece müdahil olması gerektiğine işaret ederken, Crans Montana sürecinde BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin kendisinden, oldukça karmaşık hale getirdikleri mülkiyet meselesini basitleştirmelerini istediğini ve haklı olduğunu söyledi.

Çözüm önerileri

Tarafların teknokratlarının ele alması gereken konulardan da bahseden Simeu, bunları şöyle özetledi:
  1- Mülklerin kullanımı ve sahipliğiyle ilgili sayısal verilerin ve diğer bilgilerin takas edilerek bunlar üzerinde uzlaşıya varılması ve bunlar yapılırken, Türk tarafının Maraş’taki Evkaf mallarıyla ilgili iddialarının göz önünde bulundurulması,
2- Mülkiyet, mülk sahipleri ve kullanıcıları konusunun daha detaylı şekilde kategorize edilmesi,
3- Guterres Çerçevesi’ndeki parametreler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları, AB Müktesebatı ve ilişkili diğer unsurlar göz önünde bulundurularak her mülkiyet kategorisi için alternatif çözümler üretmek,
4- Mülkiyet konusunun mali boyutunu hesaplamak,
5- Tazminat hesaplamalarında izlenecek yöntemlerle ilgili, kullanım kaybını da dahil edecek şekilde alternatif öneriler hazırlamak,
6- Mülkiyet Komitesi’nin işleyişiyle ilgili uluslararası deneyimler de dikkate alınarak öneriler sunulması,
7- Etkilenen mülklerle ilgili bilgisayar sistemi hazırlanması.”.
Habere göre Simeu, Kıbrıs sorununun çözümünden önce Güven Yaratıcı Önlem olarak ve süreci hızlandırmak adına Uluslararası Mülkiyet Komitesi kurulabileceğine de işaret etti. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473