Hüseyin ÇİÇEK

İskele’nin Long Beach bölgesinde 25 Ocak 2023 tarihinde 16 yaşındaki Zehie Helin Reessur’u hunharca öldüren Sefer Buğra Altundağ’ın yargılamasına dün İskele Kaza Mahkemesi’nde devam edildi. İddia Makamı adına Savcı Ayşen Kaymak’ın ilk tanığı, tahkikat subayı Erdim Kara, bulgularını mahkemeye aktarmaya devam ederken, yeni emareler sundu.
Erdim Kara, 25 Ocak 2023 tarihinde saat 10.20’de Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’in olay mahalline gelerek, ceset üzerinde inceleme yaptığını ve ölüm saatinin, yaklaşık 8 saat önce olduğunu tespit ettiğini açıkladı. 
Kara, maktulün boğaz kısmına künt bir cisimle vurulduğunun belirlendiğini aktarırken, yine bas kısmının arka tarafında, saçlı kısımlarında, künt bir cisimle vurulmak sureti ile derin ve büyük yaralanmaların tespit edildiğini açıkladı.
Tanık polis, cesedin bulunduğu bölgede yapılan incelemede, maktulün biraz ilerisinde demir saplı, tahta ile monteli ve üzerinde kan lekesi olan, demir kalıp gerdirme vidasını tespit ettiğini belirtti. Olay yerinin krokisinin alınmasını sağladığını söyleyen Kara, cesedin, maktulün teyzesi tarafından olay yerinde teşhis edilmesinin ardından, otopsi maksatlı Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini bildirdi.
Soruşturma subayı Kara, olay yerinden alınan birçok emareyi mahkemeye sundu. Emarelerin sunulmasının ardından dava dinlenmeye devam edilmek üzere 23 Ağustos Çarşamba gününe ertelendi.

Davanın geçmişi
Vahşi cinayet, 25 Ocak 2023 tarihinde 01.55 ile 02.12 saatleri arasında Longbeach bölgesinde meydana gelmişti. Bölgedeki bir şantiyede cansız bulunan Zehie Helin Reessur’un cinayete kurban gittiği ortaya çıkmıştı. Polis, kısa sürede katil zanlısının Sefer Buğra Altundağ olduğunu belirlemişti.  Yapılan araştırma sonucu, Sefer Buğra Altundağ’ın LM 560 plakalı araç içerisinde tartıştığı Zehie Helin Reessur’un başına keserle 5 kez vurduğu, daha sonra aracın bulunduğu yerden 100 metre ileride şantiye alanına götürdüğü genç kızın boğazına galvaniz boru ile iki kez vurmak suretiyle Zehie Helin Reessur’u öldürmekle itham edilmişti. Zanlı, Güney Kıbrıs’a kaçmış ve daha sonra KKTC makamlarına iade edilmişti.