Serdar ŞENGÜL

   KKTC bütçesinin üçte birine yakın miktarda bütçesi olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK) mal alımlarında yolsuzluk veya evrak sahtelemesi yapıldığına ilişkin iddialar üzerine harekete geçen Mali polisin, dün kurum merkezinde bazı kişileri sorguladığı bildirildi. Enerjiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı, soruşturma haberini doğrularken KIB-TEK’te ciddi yolsuzlukların olduğuna ilişkin iddiaların araştırılacağını söyledi.
   tv2020’de Gündem Özel programına telefonla bağlanarak açıklama yapan Arıklı, Sayıştay Raporu üzerine Mali polisin harekete geçtiğini belirterek, Çin’den getirilen bazı malzemelerin Türkiye’den alınmış gibi gösterildiğini ve sahte evrak düzenlemesiyle ilgili araştırmanın sonuçlanması için geri adım atmayacağını ifade etti.

Kimse hesap soramıyor
Mali polisin “Nitelikli dolandırıcılık” dediği bir suçu araştırmak için Elektrik Kurumu’nda inceleme yaptığını kaydeden Arıklı, KIB-TEK’in “vurgunun harman olduğu bir yer” olduğunu söyledi.
Kurumdaki yolsuzlukların demokratik bir ülkede olsa birçok siyasinin, iş insanının ve yetkilinin hapislerde çürümesi gerektiğinin altını çizen Erhan Arıklı “Maalesef burada El-Sen diye bir sendika çıkıyor yolsuzlukların üzerine gittiğim için beni suçluyor” ifadelerini kullandı.
Erhan Arıklı şunları söyledi: 
2-3 firma Elektrik Kurumu arpalık haline getirdi. Hangi ihaleyi kimin alacağı kimlere ne kadar pay verileceği paydaşlara nasıl dağıtım yapılacağını kendi aralarında anlaşıyorlar. Kimse oraya girip hesap soramıyor.
Bir dönem Sayıştay girmeye çalışmıştı ve eski Sayıştay başkanı onları oraya koymamıştı. Sayıştay’ın bile girmediği girdikten sonra 3-5 tane ciddi dosyanın bulunduğu bir yer.
En son Sayıştay’ın raporu göz ardı edilemedi çünkü biz işin üzerine çok fazla şekilde gittik. Polisi, savcılığı takip ettik ve bugün “Nitelikli dolandırıcılık” diye nitelendirdiği durumu araştırmak için mali polis kuruma gitti ve ilgililerin ifadesi aldı.
Mali polise Elektrik Kurumu’nda Sayıştay’ın “Nitelikli dolandırıcılık” dediği bizim de takından takip ettiğimiz bir dosyayı araştırıyor.

Dosyalar ileri götürülemiyor
Kurumdaki yolsuzluklarla ilgili dosyaların ileri götürülemediğini kaydeden Arıklı, şöyle devam etti:
“Sayıştay raporu üzerine polis gitti. Bir mal Çin’de yapılıyor, üzerine Türkiye’deki bir firmanın markası vuruluyor ve Türkiye’de yapıldı diye gümrükten ithal edilip kuruma veriliyor. Bununla ilgili Mali polis Sayıştay’ın söz konusu raporuna istinaden ki o rapor çok önceden çıkmıştı nihayet harekete geçti ve hiç olmazsa bir konuda olsun adım atıldı.
2010 yılından beri Savcılığın bu tip KIB-TEK’teki yolsuzluklarla ilgili 4-5 dosyası var. Bir tanesi ileriye götürülmedi veya hukuki olarak yapılabilecek bir şey bulunmadı çünkü sehemi hazırlayanlar minareyi kılıfına uydurmuşlar. Sayaç ihalesinde olduğu gibi 10 binlerce sayaç diyelim ki 30 Euro’ya alınıyor kuruma 128 Euro’ya satılıyor.
Hukuki olarak buna çok fazla suç bulmak zor ona göre şartname hazırlamışlar kaça alıp almadığı önemli değil önemli olan kuruma bu sayacı satabilmek onu da yaptıkları için ahlaken sorun var hukuken sorun yok.”

Sonuna kadar takip edeceğim
“Bu makamda olduğum sürece bu işin takipçisi olacağım” diyen Arıklı şunları söyledi: 
“Ben bu makamda olduğum sürece sonuna kadar bu işin takipçisi olacağım. KIB-TEK 3 yıldır önemle üzerinde durduğum bir kurum. Meclis’e araştırma önergesi verdim meclis komitesi, araştırma komitesi kuruldu. KIB-TEK’e 100’e yakın kişi davet ettik. İfadelerini görüşlerine başvurduk. Sorduğum sorulara aldığım cevaplar karşısında muhalefet milletvekilleri dahi küçük dillerini yuta yazdılar dehşete kapıldılar. İlk defa KIB-TEK gerçeğini röntgenini orada çektik ve herkes gördü.
Nedense meclis araştırma komitesinin raporu bir türlü yayınlanamıyor. Yayınlansa da bir görsek bakalım neler neler ortaya çıkacak.
KIB-TEK vurgunun harman olduğu bir yer. Ama maalesef ne siyasiler ne basının büyük bir bölümü ne de kamuoyu bu konuda hassas değil.
Milletvekillerine oradaki vurgunu açıklıyoruz herkes susuyor 3 maymunu oynuyor.
KIB-TEK’teki yolsuzluklar demokratik bir ülkede olsa birçok siyasi, iş insanı ve yetkili hapislerde çürürler. Maalesef burada El-Sen diye bir sendika çıkıyor yolsuzlukların üzerine gittiğim için beni suçluyor. Veya açılan bir ihale hakkında karalama kampanyası yapıyor.
Bu konuda son derece kararlıyım bu işi sonuna kadar götüreceğim.”