Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, beraberindeki heyetle birlikte Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği’ni ziyaret etti, üreticinin sorunlarını dinledi.
Açıklamaya göre görüşmede Çeler’e, Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, Örgütlenme Sekreteri Hüseyin Hallaçoğlu, Güzelyurt İlçe Başkanı Metin Ertop ve Lefke İlçe Başkanı Turgut Reis Karabetça eşlik etti. Görüşmede, Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu ve birlik yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu.
Ziyarette ilk sözü alan Çeler, çocukluklarından bu yana ülkenin en büyük ihracatının narenciye olduğunu bilerek, büyüdüklerini ve bununla övündüklerini söyleyerek, bugün gelinen noktanın geçmiş ve şimdiki nedenlerinin iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.
Çeler, “Ne oldu da bugünlere geldik? Türkiye neden ürünü almadı? Mesela önümüzdeki sene kapasite ne olacak, daha fazla ekilsin mi? Su yeterli mi? Bunların hazırlığını yapabilecek bir yapı oluşturacak mıyız? Bu soruların geçmişten bugüne cevaplanarak çıkan sonuca göre plan yapılması gerekiyor” dedi.
Plan yapılmalı
Öte yandan Çeler, Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Derneğini ziyaret etti.
TDP’den verilen bilgiye göre, heyetiyle birlikte Dernek Başkanı Turgut Akçın ve Yönetim Kurulu üyeleri ile görüşen Çeler, narenciye üretiminin sorunsuz ilerleyebilmesi için alınması gereken önlemler ile oluşturulması gereken devlet politikası hakkında bilgi alışverişinde bulundu.
Güzelyurt’taki Dernek lokalinde yer alan görüşmede, konuşan Dernek Başkanı Akçın, yaşanan narenciye krizi sonrası dökülen veya dalında kalacak olan ürünleri tespit etme çalışmalarının devam ettiğini ve bu hafta sona ereceğini söyledi.
Hükümetin, ürünü alınmayan veya dalında kalan üreticiye tazminat ödeyeceğini duyurduğunu hatırlatan Akçın, üreticinin beklentisinin tazminat olmadığını, emeğinin karşılığını görmek istediğini ve bunun sadece para ile ölçülemeyeceğini kaydetti.
Akçın, “Biz emeğimizin karşılığını görmek istiyoruz, devlet bize tazminat ödese de biz emeğimizin karşılığını almış olmayacağız. Bu işin planlamasının yapılması gerekiyor, yeraltı sularının kontrol altına alınması gerekiyor. Plan ve proje yapılması gerekiyor. Ancak böyle bir formül bizi düzlüğe çıkarır” dedi.
