UBP Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bugün BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile üçlü görüşmede bir araya geleceğini hatırlatarak,  Rum tarafının uzlaşmaz, maksimalist, Kıbrıs Türk Halkı’nı egemenliğinden, güvenliğinden mahrum etme amaçlı tutumu nedeniyle hiçbir sonuç beklemediklerini” belirtti.
Saner, “Biz devletimize, egemenliğimize sahip çıkarak Anavatan Türkiye ile birlikte yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkeyi kalkındıracak, daha güçlü olacak ve dünyada hak ettiğimiz yeri muhakkak alacağız” dedi.
Saner, açıklamasında şunları ifade etti:
“Rum lider Nikos Anastasiadis Kıbrıs Türk halkını 1974 öncesine döndürmek hayalinde olduklarını Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada bir kez daha ortaya koydu.
Rum lider bizlere Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na dönüşü öneriyor.
Peki ama 1960’ta bizimle ortaklaşa kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis için bir sıçrama tahtası olarak gören, Anayasası’nı değiştirmek için 13 maddelik öneri ortaya koyan, bu bizler tarafından reddedilince silah zoru ile bizi ortaklıktan atan, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bir Rum devletine dönüştüren kendileri değil mi?
O değişiklik önerileri ile Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Muavini’nin veto haklarının kaldırılması isteyen kendileri değil miydi? 
Meclis Başkanı Rum, Yardımcısı Türk üyelerce ayrı ayrı seçileceklerine, her ikisinin de Meclis Genel Kurulunca seçilmesini isteyen kendileri değil miydi? 
Bazı yasaların Meclis’te onaylanması için, ayrı çoğunluk şartının aranmamasını talep eden Makarios değil miydi?.
Birleşik Belediyelerin kurulmasını onlar talep etmemişler miydi? 
Adaletin dağıtımının birleştirilmesini isteyen Rum tarafı değil miydi? 
Makarios asker ve kamu görevlisi sayısını kendi lehlerine olacak şekilde artırmayı hedeflememiş miydi? .
Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar ile Rum lider Anastasiadis’in New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin düzenlediği gayriresmi toplantıda bir araya gelmelerinden Rum tarafının uzlaşmaz, maksimalist, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenliğinden, güvenliğinden mahrum etme amaçlı tutumu nedeniyle hiçbir sonuç beklemiyoruz.”