Başbakan Ünal Üstel, KKTC’nin tanınmasının yalnızca bir diplomatik mesele değil, tarihi bir adaletin yerine gelmesi olduğunu vurgulayarak, "Bu Türk milletinin kaderini tayin etme hakkıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur." dedi.
Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni: Jeopolitik Boyutlar ve Küresel Çağrılar” konferansında konuşan Başbakan Ünal Üstel, Türk dünyasının kader birliğine ve KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik rolüne vurgu yaptı.
Başbakanlık'tan verilen bilgiye göre, Yeni Azerbaycan Partisi tarafından düzenlenen uluslararası konferansta, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler ve konuk ülkelerin, iktidar parti başkanları, genel sekreterleri, milletvekilleri ve akademisyenler hazır bulundu.
Karabağ Zaferi’nin ve Şuşa Beyannamesi’nin yıl dönümüne denk düşen konferansa, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerinin iktidar partilerinin yanı sıra, Ukrayna, Beyaz Rusya, Çin, Bulgaristan, Sırbistan gibi ülkelerin iktidar partilerinin temsilcileri de katıldı.
Zirvede, KKTC bayrağı da tüm ülke bayraklarıyla birlikte sahnedeki yerini aldı.
“Biz soykırımlardan, saldırılardan kurtulduk”
Zirvede yaptığı konuşmada Kıbrıs meselesine ilişkin çözüm vizyonunu paylaşan Başbakan Ünal Üstel, “Biz soykırımlardan, saldırılardan kurtulduk, varoluş mücadelesi verdik ve zaferle taçlandırdık. Kıbrıs’ta çözümün adı açıktır: Egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm.” dedi.
Başbakan Üstel, Türk devletlerine seslenerek şu çağrıyı yaptı:
“KKTC’nin tanınması yalnızca bir diplomatik mesele değil, tarihi bir adaletin yerine gelmesidir. Türk milletinin kaderini tayin etme hakkıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur. Biliyoruz, baskılar var. Ama siz bu baskılara boyun eğmezsiniz…”
Konuşmasının sonunda Türk dünyasının başkentlerine ayrı ayrı selam gönderen Üstel, “Ankara’ya, Bakü’ye, Astana’ya, Taşkent’e, Bişkek’e, Aşkabat’a, Budapeşte’ye ve tüm kardeş başkentlere selam olsun. Biz buradayız ve birlikte geleceğe yürüyoruz.” dedi.
“Yaşasın Türk Dünyası!”
Başbakan Ünal Üstel, konuşmasında şu ifadelerle yer verdi:
"Gelin, bu coğrafyayı sadece haritalarda değil, kalplerde de birleştirelim. Köklerimiz bir, kaderimiz bir, geleceğimiz birdir. Gelin, bu geleceği birlikte yazalım.”
Üstel sözlerini, yeni dünya düzeninin adalet temelinde kurulması, dünyada şu anda devam eden savaşların son bulması ve barış içinde bir dünya dileğiyle tamamladı.
Bu çağrı sonrası Rumda elçilik açmayan kalmaz gayrı. Kaldı ki İsrail Türküüüü Cumhuriyetlere ve Arab ülkelerine birer hiç olduklarını daha kaç defa gösterecek. Hep da uzak durulması gerekenlere sarılıyorsunuz. Bu ne zekâ!