banner564

Vay benim memleketim

Dipkarpaz’dan Gazimağusa’ya; Girne’den Lefkoşa’ya; tarihi yapılardan ormanlık alanlara ‘Cennet Ada Kıbrıs’ tam anlamıyla dökülüyor 

Vay benim memleketim
banner598

Abdullah SUİÇMEZ, Ömer KADİROĞLU

   Kuzey Kıbrıs’ın en önemli tarihi eserleri bakımsızlık ve ilgisizliğin kurbanı oldu. Bellapais’in 800 yıllık Şövalye Yolu’nda ağaçlar kesilerek ‘çakıllı yol’ haline dönüştürülürken, Karpaz’daki Apostolos Andreas Manastırı’nın çevresinde oluşan görüntü yürekleri sızlatıyor.
   Karmi’de Tunç Çağı Mezarlığı, Girne Kalesinin çevresi, tarihi Antik Limanın yanı sıra başkent Lefkoşa’da Atatürk Spor Salonu’nun çevresi görenleri hayretler içinde bırakıyor. 


Utanç verici
En eski tarihi yapılardan olan Zafer Burnu'ndaki Apostolos Andreas Manastırı’nın hali utandırıyor. Manastırın avlusundaki ziyaretçiler için yapılmış olan oturma yerleri, terk edilmiş, harabeleri andırırken, paslı demir atıklarının da çevrede olması dikkat çekiyor. 
Manastırın civarındaki çöpler; atık yataklar, eski eşyalar gün geçtikçe birikirken, temizlemek kimsenin aklına gelmiyor.

Duvarlar dökülüyor
Ayrıca 2016 yılında restore edilen manastırın duvarları da dökülüyor. Tarihi dokusuna uygun olmayan mermerlerle yer döşemesi yapılan manastırın dış cephesindeki merdiven duvarları ise yıkılmaya yüz tutmuş durumda.

Turistlere rezil olacağız
Manastırın hemen karşısında faaliyete gösteren dükkânlar, tarihi yapının içler acısı halinden oldukça şikayetçi. Pandemi döneminde uzun bir kapalılık dönemi yaşandığını ifade eden bölge esnafı, “Manastırı restore ettiler ama çevre düzenlemesi yapmadılar. Ayrıca ziyaretçilerin oturup dinleyeceği yerde çürümüş ve paslanmış eşyalar var. Çevre çöplerle doldu. Kapalılık döneminde yetkililer temizlik yapabilirdi. Şimdi sınır kapıları açıldı, güneyden gelişler başladı. Ayrıca yurt dışından turistler de buraya uğrayacaktır. Yabancılara rezil olacağız. Bu manzara bizim ayıbımızdır” şeklinde konuştu. Esnaf, yolların çukurlarla dolu olduğunu, insanların gün geçtikçe artan oyuklardan dolayı bölgeye gelmek istemediğini söyledi.

Yol kenarı çöplük oldu
Karpaz’dan çıkıp İskele veya Gazimağusa’ya doğru yol alındığında çevrenin kirliliği görülmeye devam ediliyor. 
Gazimağusa sınırına 20 metre kala, İskele sınırları içerisinde bulunan Kuzey Sahil Yolu da duyarsızlıktan nasibini almış durumda. 
Yol kenarları, kuru otlar, içecek kutuları ve yiyecek atıklarıyla dolmuş durumda.

Karmi ile Tepebaşı’ndaki ormanlar atıklarla doldu
Apostolos Andreas Manastırı ve Kuzey Sahil Yolu’nun içler acısı durumu Girne bölgesinde de yaşanıyor. Girne’nin en güzel köylerinden biri olan Karmi’de Tunç Çağı Mezarlığı bakımsız bırakıldığı gibi gelişi güzel atılmış çöplerle doldu.
Girne’ye bağlı Tepebaşı Yorgoz mevkiinde de durum pek farklı değil. 
Ormana yürüyüş veya doğa ile baş başa kalmak için gidenler bölgede çöp dağlarıyla karşılaşıyor. 
Bu durum bölge halkının büyük tepkisine neden olurken, bazıları sosyal medya hesaplarından tepkisini aktarıyor.

***

Öfke dorukta
Girne’nin bir başka bölgesi Bellapaiste’de hem çevre kirliliği yaşanıyor hem doğa katliamı oluyor. 
Bellapais Manastırı ile Ozanköy'ü bir birine bağlayan 800 yıllık Şövalye Yolu'nun kenarına kum, çakıl ve parke taşları istiflenirken, çalışmalar esnasında buldozerlerle koparılması dahi yasak olan çiçeklerin tahrip edildiği belirtiliyor.
Yaşanan duruma tepki gösteren bölge sakinlerinden Oya Kutsal, sosyal medya paylaşımında, şunları ifadeleri kullandı:
Dünya rehber kitapçıklarında adı geçen ve gelen turistlerin yürümek için gün saydıkları bu tarihi yerde buldozerlerle koparılması dahi yasak olan çiçekleri kökünden sökerek ne yapmaya çalışıyorlar? Geçen hafta bir vatandaş buldozerin önüne atlayıp bu kıyımı durdurmuş. Gerçekten neler oluyor? Bu saygısızlık nereye varacak? Çok öfkeleniyoruz artık.

Tarihi ve turistik yerlerin hali içler acısı
Yine turistlerin uğrak yerlerinden biri olan Girne Antik Liman ve kalenin çevresi hem atıklarla sarıldı hem de tarihi yapılar bakımsızlıktan aşınarak, yok olma durumuna geldi. 
Limana gidenler, tarihi kaleyi saran otlar, pandemi nedeniyle kapanan iş yerlerine ait atık eşyalar, elektrik direklerinden sarkan kablolar, paslanan aydınlatma lambalarının telleri, köstebek yuvasına dönen yollar, çürümüş banklar, etrafa saçılmış çöpler gibi hoş olmayan manzaralarla karşılaşıyor.
Uzun bir kapanma döneminin ardından turizmde açılıma gidilirken, yabancıların en çok uğradığı yerlerden biri olan limanın bu hali vatandaşların tepkisine neden oluyor.
Limanın bakım ve onarımı için yetkililer adım atmazken, vatandaşlar, “Tarihi Antik Girne Limanı turistleri bekliyor. Dünyaya kendimizi böyle tanıtıyoruz sonra da saygı bekliyoruz” sözleriyle tepkisini ortaya koyuyor. 
Antik Liman’ın tek yönetim tarafından ele alınması gerektiğine dikkat çeken vatandaşlar, bugünkü haliyle turistlerin buraya gelmeyeceğini, gelenlerin ise KKTC’yi kötüleyeceğini belirtiyor.

Lefkoşa’da da durum aynı
Girne’den Lefkoşa’ya gelindiğinde de manzara değişmiyor. Başkentin birçok yerinin bakımsızlığı gözle görülürken,  yetişkinlerin gittiği, çocukların yüzme öğrenip, spor yaptığı Dr. Fazıl Küçük Bulvarı üzerindeki Atatürk Kapalı Yüzme Havuzu binasının çevresi çöplerle, atıklarla, kuru oltalarla sarılmış durumda. 
Uzun süredir bakımı yapılmayan binanın çevresinde sivrisinekler doluşurken, yapay çim halı atıkları, paslı su depoları göze çarpıyor. Ekonomi ve Enerji Bakanlığına bağlı Spor Dairesi’nin sorumluluğunda olan Atatürk Kapalı Yüzme Havuzu ilgi bekliyor. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
GERMANIUM
GERMANIUM - 3 yıl Önce

ALKOLLE ENTOKSİKE OLMUŞ, AĞZI KÜFÜRLÜ 1990 SONRASI TAŞIMA NUFUSLA DOLUP TAŞIRILMIŞ BİR ÜLKEDEN BİRŞEY BEKLEME. ÇOĞUNLUK,BU ADANIN ESAS HALKI DEĞİL Kİ, BU ADAYA SAHİP ÇIKSIN..KIRO SAYISI ARTTI, 100,000LERCE VATANDAŞ YAPILDI. AYAĞINDA POTİN YOKTU ŞİMDİ MERCEDESLERDEN İNMEZLER KKTC BİTTİ.

SIRADAKİ HABER

banner471

banner474