Suna ERDEN
Lefkoşa’da bulunan Metehan Sınır Kapısı’ndan sahte İtalyan kimlik kartlarıyla Güney Kıbrıs’a gitmeye çalışan 5 kişilik Iraklı aile muhaceret memurları tarafından fark edildi. Sınır kapısında alıkonulan aile bireyleri sorguya alındı. Polis soruşturmasında, aile fertlerinden anne ve üç çocuğunun sahte kimliklerden haberdar olmadığı belirlendi. Yapılan incelemeler sonucunda polis, anne ve çocukları serbest bıraktı. Ailenin babası B.J.H. ise tutuklandı.
Zanlı B.J.H. ifadesinde kimlik kartlarını 15 bin Euro’ya temin ettiğini, kendisine posta yoluyla gönderildiğini itiraf ettiği açıklandı.
Zanlı, sahte evrakı tedavüle sürme suçundan mahkemeye çıkarılarak, bir ayı aşmayacak süreyle cezaevine gönderilirken, duruşmada detaylar aktarıldı.
Polis memuru, mahkemede verdiği ifadede zanlının İtalya’dan posta yoluyla temin ettiği sahte kimlikleri kullanarak, ailesiyle birlikte 1 Ekim 2025 tarihinde Güney Kıbrıs’a geçmek istediğini açıkladı.
Polis, zanlının, kendi adına ve ailesine ait dört sahte İtalyan kimlik kartını muhaceret memuruna verip işlem yaptırmaya çalıştığını, bu esnada tespit edildiğini söyledi.
Uzman sahte olduğunu teyit etti
Polis, kimlik kartlarının Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı sahtecilik uzmanı tarafından incelendiğini ve belgelerin sahte olduğunun kesin olarak teyit edildiğini açıkladı.
Polis, zanlının ifadesinde İtalya’ya yasal vize ile gidip oturma izni aldığını söylediğini aktardı. Zanlının, İtalya’da bulunduğu sırada bir avukat aracılığıyla kendisi ve ailesi adına İtalyan kimlik kartı başvurusu yaptığını söylediğini kaydeden polis, bu işlemler karşılığında 15 bin Euro ödediğini ve daha sonra ülkesine döndüğünü beyan ettiğini ifade etti.
Polis, B.J.H.’nin ifadesinde kimlik kartlarının daha sonra kendisine kargo yoluyla gönderildiğini, belgelerin gerçek olduğunu düşündüğünü ancak sahte olduklarını sonradan öğrendiğini öne sürdüğünü kaydetti.
Polis memuru, zanlının KKTC’de herhangi bir yasal statüsünün veya bağı olmadığını, bu nedenle serbest kalması halinde kaçma ihtimali bulunduğunu kaydederek tutuklu yargılanmasını talep etti.
Mahkeme, zanlı B.J.H.’nin “sahte evrakı tedavüle sürme” suçunu işlediğine dair kuvvetli bulgular bulunduğunu belirterek, bir ayı geçmeyecek süreyle cezaevinde tutuklu kalmasına emir verdi.