TC Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum Kesimi'nde düzenlenen Mısır-Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) zirvesi sonunda yayımlanan bildiriye tepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında “Ülkemize karşı mesnetsiz itham ve iddialar içeren bildiriyi bütünüyle reddediyoruz" ifadesi kullanıldı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Kıbrıs Rum Kesimi'nde düzenlenen Mısır-Yunanistan-GKRY zirvesi sonunda yayımlanan ve bu üçlünün önceki toplantılarından da artık alışılageldiği üzere, ülkemize karşı mesnetsiz itham ve iddialar içeren bildiriyi bütünüyle reddediyoruz." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, "Doğu Akdeniz’de barış, istikrar ve iş birliğini desteklemek" amacını taşıdığı öne sürülen bu üçlü oluşum tarafından yayımlanan bildirilerin her seferinde Türkiye'yi hedef almasının, bu ülkelerin asıl niyetlerini ortaya koyduğu vurgulandı.
Doğu Akdeniz’de gerçek iş birliğinin ancak içinde Kıbrıs Türklerinin de olacağı, tüm kıyıdaş ülkeleri içine alan kapsayıcı bir yaklaşımla sağlanabileceğinin altı çizilen açıklamada, "Bölgedeki sorunları yaratan ülkeler, maksimalist ve düşmanca politikalarını değiştirmedikçe sorunların çözümü olamazlar. Doğu Akdeniz’de hem kendi haklarımızı hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi.
Türkiye suçlanmıştı
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Mitsotakis ve Mısır Devlet Başkanı Abdel Fatah El Sisi, zirve sonrası Türkiye aleyhinde açıklamalar yapmıştı.
Anastasiadis, zirveyi “Doğu Akdeniz bölgesinde çok kritik bir konjonktür varken gerçekleştirdiklerini belirterek Türkiye’ye “bir dizi hukuksuz eylemle istikrarı bozma” suçlamasında bulunmuştu.
Anastasiadis, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır’ın Türkiye’nin kapalı Maraş’taki faaliyetlerini, Doğu Akdeniz’deki sondajlarını ve Ege’deki faaliyetlerini “en şiddetli şekilde kınadıklarını” da söyledi.
El Sisi de üçlü işbirliklerinin, çeşitli alanlardaki ortak vizyonlarını, bölgesel ve uluslararası konularda sahip oldukları tezlerdeki koordinasyonlarını oluşturduğunu ifade etmişti.
Miçotakis de Türkiye’yi “hukuksuz” diye nitelediği faaliyetleriyle “uluslararası hukuku ihlal etmekle” suçladı, üçlü işbirliklerinde “ortak pusulalarının barış olduğunu” öne sürmüştü.
