banner564

Unutulmayacak 

Barış Harekatı’nda yaralanıp esir düşen gazeteci ve foto muhabiri Ergin Konuksever vefat etti

Unutulmayacak 
banner598

Türkiye'nin ilk savaş muhabirlerinden olan, 1974 Barış Harekatı’nda Rum milislerin açtığı ateş sonucu yaralanıp, 1 ay esir kalan gazeteci ve  fotoğraf sanatçısı Ergin Konuksever, 85 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Konuksever'in vefatına ilişkin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden yapılan açıklamada, "Gazeteci ve foto muhabiri olarak uzun yıllar başarıyla görev yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin de önceki yönetim kurulu üyelerinden, Onur Kurulu başkanlarından Ergin Konuksever'i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Ergin Konuksever'i hiç unutmayacağız. Ailesinin ve basın topluluğumuzun acısını paylaşıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Fotoğraf sanatçısı Konuksever'in cenazesi bugün Levent Camii'nde ikindi vakti kılınacak namazın ardından Feriköy Mezarlığı'na defnedilecek.

Yaşadıklarını 3 yıl önce TAK'a anlatmıştı
Kıbrıs gazisi, dünyaca ünlü savaş muhabiri Ergin Konuksever, Türk ordusuyla adaya çıkarma yapmış, tankların üstünde adım adım harekâtı görüntülemiş ve bu çetin görevde yaralanıp, gazi olmuş bir gazeteci…
Barış Harekâtı’nın Türk ordusunun şanlı şöhretli bir harekâtı olduğunu ve herkesin Türk askerini bağrına bastığını gururla anımsayan Konuksever, Kıbrıs’a yapılan müdahalenin bir cesaret işi olduğunu ve dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in bu cesareti gösterip, Kıbrıs fatihi olduğunu vurguluyor…
1970’lerde öğrenci olaylarında yakaladığı karelerle, özellikle Deniz Gezmiş’in ünlü parkalı fotoğrafını çekmesiyle hafızalarda yer eden Konuksever, Arap-İsrail savaşı, İran-Irak savaşı ve yakın tarihte Irak-ABD savaşları gibi sıcak savaşlarda görev yapsa da Kıbrıs’ın onun için önemi çok büyük…
Savaş sırasında yaralanıp, Rum doktor sayesinde ölümden dönen Konuksever, Kıbrıs ve doktorla bağlarını hiç koparmamış, zaman zaman ailece görüşmüş. Konuksever, doktorun Kuzey Kıbrıs’ta kalan malının tazminatını almasına bile yardımcı olmuş…

 “Çıkarma olacağını duyunca Mersin’e gittim”
İstanbul’da yaşayan gazeteci Cem Fakir’in TAK adına yaptığı röportajda 20 Temmuz 1974’e ilişkin soruları yanıtlayan Konuksever, Kıbrıs’ta bir savaş çıkacağı kesinleşir gibi olur olmaz soluğu Mersin’de aldığını ve çıkarma sabahı Albay Neşet İkiz'in bulunduğu çıkarma gemisine binerek adaya doğru yola çıktığını anlattı.
Adaya ayak basar basmaz Rumların saldırılarıyla karşı karşıya kalmışlar. “Bizimkiler de onlara karşılık verdi.  Orada birkaç erimiz şehit düştü. Hemen o yamacın altına gömüldüler. Biz oraya geldiğimizde Karaoğlanoğlu da şehit düşmüştü.”
Konuksever, adaya çıktıktan kısa bir süre sonra mücahitler ve paraşütçülerle buluştuklarını anımsıyor. “İlk günler gayet iyi geçti. Herkes heyecanlıydı. Verilen şehitler büyük bir moral bozukluğu yaratmamıştı.”

 
“Adem Yavuz’u kurtaramadık”
Konuksever, meslektaşı Adem Yavuz’un ölümüne giden hastanedeki süreci şöyle anlattı:
 “O ana kadar Adem’e hiçbir şey olmamıştı. Ayaktaydı. Hatta ben ameliyata giderken ‘Adem, hakkını helal et. Buradan dönemezsem çoluk çocuğu bulursunuz anlatırsınız’ dedim ona. Ben ameliyathaneye girdim, beni ameliyat ettiler. 
Sonra hastanenin içinde en üst katında bir yere götürdüler. Orada bir yatakta iki saat falan geçti. Güneş batmaya başlayınca Adem’i getirdiler sedyede. ‘Herhalde Adem de benim yaralandığım yerde yaralandı da fark etmedi’ diye düşündüm. Adem orada yattığı 15 gün boyunca hiç konuşmadı. Sadece inliyordu. Kendine gelir gibi olunca ‘nasılsın’ diye sorunca ‘Ağbi hemen kaçalım buradan. Ağbi bizi öldürecek bu adamlar’ dedi. Meğer beni sedyeyle içeriye taşınırken hastanenin bahçesinde bulunduğu sırada bir kişi karnına ateş açmış. Düzelemedi de ondan sonra. Rum doktor Adem’i de 5-6 defa ameliyat etti ancak maalesef onu kurtaramadık.”


 “Bu işi Ecevit yaptı”
Konuksever’in, Ecevit ve Kıbrıs sevgisi ise şu cümlelerinde dikkat çekiyor:
“Kıbrıs fatihi oydu. O kararı Ecevit almıştı. Şimdi başkaları çıkıp o kararın içinde ben de vardım, ben de vardım diyor. Ama kimse yoktu, Ecevit yaptı bu işi. Cesaret etti ve bu işi başardı. Kıbrıs’a 2 sene sonra falan tekrar gittim. Savaşmaya giden ve oraya yerleşen arkadaşlar vardı. Görev yapanlar vardı hala. Onları ziyaret ettim, eski günleri andık. Kıbrıs benim için önemli.”  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ruhani
Ruhani - 1 yıl Önce

Ruhun sad olsun güzel insan.
Ateist oldugum icin Allah,Tanri gibi masalları kullanmayacağım.
Yinede bedendeki Cani temsil eden hüzünlü Ruhunuza saygiyyla sizleri yad ediyorum.

SIRADAKİ HABER

banner608

banner474