Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek), Teknecik Elektrik Santralına 28, Çağrı Merkezine 8 istihdam yapılmasının bir hükümet kararı olarak kuruma ulaştığını, Başbakanlığın gerekli istihdam onayını verdiğini ve buna bağlı olarak Yönetim Kurulunun 28’i teknik, 8’i Çağrı Merkezi personeli olmasına yönelik gerekli istihdam kararlarını ürettiğini açıkladı.
Kıb-Tek Yönetim Kurulu, bazı yayın organlarında yer alan, Kuruma yapılan istihdamlarla ilgili iddialara yanıt verdiği yazılı açıklamasında, özetle şunları kaydetti:
“6/09/2019 tarihli EL-SEN ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn. Hasan Taçoy arasında imzalanan protokol gereği, Teknecik Elektrik Santralına 28, Çağrı Merkezine 8 istihdam yapılması bir hükümet kararı olarak tarafımıza ulaşmıştır.
Bu bildirime istinaden Kurumumuz 20/09/2019 tarihinde istihdam yetkisi almak için Bakanlık kanalı ile Başbakanlığa talepte bulunmuştur.
17/10/2019 tarihli yazı ile Başbakanlık gerekli istihdam onayını vermiştir. Buna bağlı olarak Yönetim Kurulumuz 28’i teknik, 8’i Çağrı Merkezi personeli olmasına yönelik gerekli istihdam kararlarını üretmiştir.
Teknecik’te teknik personelin emekliye ayrılması nedeniyle oluşan açığın ivedi olarak doldurulması zaruret haline geldiğinden, öncelik Teknecik’teki münhale verilmiş olup, ODTÜ’nün yapmış olduğu yazılı sınav ardından, Yönetim Kurulu temsilcileri, Genel Müdür ve ilgili Genel Müdür Yardımcısı, Sendika temsilcileri ve ilgili amirlerden oluşan mülâkat kurulunca yapılan mülâkat sonucu seçilen personel Yönetim Kurulu kararı ile Teknecik Elektrik Santralına istihdam edilmiştir. Bu personel 10/02/2020 tarihinde göreve başlamıştır…”
Taçoy, eleştirileri yanıtladı
Öte yandan KIB-TEK’teki münhal için detaylı bilgi veren Taçoy, eleştirilere yanıt verdi.
İddialarla ilgili Taçoy, “Siyasetin çirkin yüzü. Kendini suçlu hisseden üzerine alabilir. Gazetecilik çöktü. Araştırma yapmadan haber yazanlar var” dedi.
KIB-TEK’le ilgili 6 Eylül’de imzalanan protokol gereği istihdam alınacağını hatırlatan Taçoy, karar gereği 28 kişilik mühendis/teknisten ve call center münhali olduğuna işaret etti.
Call center için İyi derecede İngilizce özelliği arandığını, gerekli sınav prosedürünün de buna göre hazırlandığını belirten Taçoy, “40 kişi sınava girmeye hak kazandı. ODTÜ’nün hazırladığı bir sınavdı. Girenlerin bir buçuk katı alınacaktı.12 kişi olmalıydı. Ama 2 kişi aynı puanı aldı ve 13 kişi alındı” dedi.
Mülakatta sıra hiç değişmedi. Hak kazananlar sırayla işe girdi. Araştırma yapmadan yazan kişi, art niyeti olmasaydı bilmem kimin adına art niyeti olmasaydı, bunu dillendirmezdi. İlk kez Maliye’den yetki alındı. Başbakanlıktan yazı yazıldı. Başbakanlık onayı ile yapıldı. Bu nedenle beni hiç ırgalamaz” diye konuştu.
Sınavın, iki yönetim kurulu üyesi ve sendika temsilcileri kontrolünde yapıldığına işaret eden Taçoy, “Herkes kendi kafasına göre bir şeyler uydurmasın. Benim rencide olmam önemli değil. 22 yılllık vekilim. Tolere edebilirim. Ama o gençlere yazık. Bunu yapanlar muhaliftirler. Muhaliflerin de bize bu seçime giderken zara vermeleri için UBP’yi vurmaya çalışıyorlar. UBP’den zerre toz sökemezler. Hasan Taçoy gibi mihenk taşları yerinden oynamaz. Sabrı ve gönlü ile gerektiğinde cevabını verir. Bunun da yeri seçimdir. En yakın tarih de 26 Nisan’dır. Bu insanlar benim için ne düşünüyorsa, Allah onlara 10 katını versin” diye konuştu.
“Muhalif dediğiniz kim? Size mi partiye mi?” Sorusuna da Taçoy, “Burada hedef partidir. Bu yapılan muhaliflikle de verilen yanıt kendisine gitti, buldu ve üzerine yapıştı. O kendisini çok iyi biliyor” yanıtı verdi.
İsimler üzerinde ayırım yapıldığı ile ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine Taçoy, “ böyle bir şey olmaması lazım. Sınav bellidir. ODTÜ gibi ciddi bir kurum, böyle bir şeyi tenezzül eder mi? Giremeyenlerin biri benim akrabam” şeklinde konuştu.
