Kuzey Kıbrıs'ta Rum mallarını yasa dışı kullanmakla suçlanan Simon Aykut’un yargılandığı davanın duruşması dün Rum Lefkoşa’daki Rum Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Duruşmada, Rum Tapu ve Kadastro Dairesi Kıdemli Tapu Memuru Andreas Haciraftis, savcılığın tanığı olarak ifade verdi.
Haciraftis’in ifadesi, Afik Grubu tarafından İskele, Tatlısu ve Esentepe bölgelerinde inşa edilen Ceasar Resort, Ceasar Breeze, Ceasar Bay ve Ceasar Cliff projelerinin tapu kayıtları ile uydu görüntülerine dayandırıldı. Bu projelerle ilgili olarak, Rum polisinin 2023 yılında Tapu Dairesi’ne gönderdiği iki yazı çerçevesinde parsel tespiti talep edildiği belirtildi.
Tanık Haciraftis, savcılık adına duruşmada hazır bulunan Andreas Aristidis’in sorularını yanıtladı. 1974’teki Türk askeri müdahalesinin ardından Girne ve Gazimağusa’ya ait tapu kayıtlarının kuzeyde kaldığını belirten Haciraftis, 1980’li yıllarda Güney Kıbrıs yönetiminin, göçmenlerden mal beyanında bulunmalarını istediğini aktardı. Bu beyanların muhtarlarca onaylanmasıyla iki ilçe için ayrı bir “mülkiyet sistemi” oluşturulduğu bilgisi verildi.
Haciraftis, söz konusu projelerin yer aldığı bölgeleri belirlemek için Google uydu görüntüleri ile Tapu Dairesi'nin GSI sistemi karşılaştırılarak parsel sahiplerinin kimliklerinin tespit edildiğini söyledi. Özellikle Ceasar Breeze projesine ilişkin son incelemesini 30 Mayıs 2024’te yaptığını ifade eden Haciraftis, projenin 2023’te henüz gelişmemiş olduğunu, ancak son görüntülerde yapının net şekilde görüldüğünü kaydetti. Savunma avukatı Maria Neofytou'nun “neden yeni inceleme yapıldı?” sorusuna ise “Duruşma öncesi hazırlık kapsamında” yanıtını verdi.
Tapu belgeleri delil olarak sunuldu
Mahkemeye, söz konusu projelere ilişkin haritalar, uydu fotoğrafları, tapu belgeleri ve parsel sahiplik bilgileri delil olarak sunuldu. Haciraftis, belgelerin 1974 öncesine dayandığını, günümüzde ise dijital ortamda saklandığını vurguladı.
Çapraz sorguda savunma avukatı Neofytou, “mal beyan belgeleri” ile “resmî tapu belgeleri” arasındaki farklara dikkat çekerek, yalnızca tapu belgelerinin yasal geçerliliği olduğunu savundu. Beyanların, Bakanlar Kurulu onayı olmadan geçerli belge sayılmayacağını ileri sürdü. Haciraftis ise Tapu Dairesi kayıtlarının güvenilirliğini savunarak, kayıtların resmi prosedürle elde edildiğini ve sistemde yer aldığını yineledi. Ceasar Cliff projesiyle ilgili bir parselde neden tapu belgesi sunulmadığı sorusuna ise, “O parsel için bugüne kadar herhangi bir mülkiyet başvurusu yapılmadı” cevabını verdi.
Son olarak savunma, tanığa 4 Eylül 2023 tarihli başka bir polis yazısının neden sunulmadığını sordu. Haciraftis, söz konusu yazının bu duruşmada ele alınan projelerle ilgisinin bulunmadığını belirtti.
Duruşma, 9 ve 15 Eylül tarihlerine ertelendi.