Çiğdem AYDIN 

Eski Meclis Başkanlarından ve Başbakanlardan Sibel Siber, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için istekli olduğunu belirtirken, bazı eleştirilerde bulundu.
Diyalog’a konuşan Siber, Cumhurbaşkanlığı makamının hükümet ve Meclis ile işbirliği içerisinde halk adına çalışma yapabileceğini ancak geride bırakılan 5 yılda ne yazık ki işbirliğinin gerçekleşmediğini ifade etti. Siber, “Cumhurbaşkanlığı makamı bir parti makamı değildir. ‘Partililerimle çalışırım, beni seçtirenlerle birlikte olurum’ mantığını gütmemek gerekiyor. O makam orası değildir” dedi.
Cumhurbaşkanının tek görevinin müzakereler olmadığını ifade eden Siber, sözlerini şöyle sürdürdü:
“5 yıl geçti, bitti Cumhurbaşkanlığında birçok iş yapılabilirdi. Cumhurbaşkanlığında yapılması gereken sadece müzakere değildir. Herkese eşit yaklaşım ve herkesi kucaklamak çok önemlidir. Cumhurbaşkanlığı makamı bir parti makamı değildir. ‘Partililerimle çalışırım, beni seçtirenlerle birlikte olurum’ mantığını gütmemek gerekiyor. O makam orası değildir.”
Siber Siber, ayrıca Cumhurbaşkanlığı bütçesinin projeler üretilerek halk ve ülke yararına kullanılabileceğini ifade etti. Siber “Hükumet ve Meclis ile işbirliği halinde çalışılabilirdi ama olmadı. Yazık o bütçeye. Hükümeti de Meclisi de Cumhurbaşkanını da halk seçti. Kavga ve çelişkiler yerine birlikte çalışılabilirdi. En çok üzüldüğüm bu oldu” şeklinde konuştu.

Adaylık için gönüllü
Siber, adaylık konusunda net kararını ailesi ile de gözden geçirdikten sonra açıklayacağını söyledi. 
Sibel Siber şunları ifade etti:
“ İlk olarak hekimim ve hekimlik bir iyileştirme sanatıdır. İnsanı iyileştirme güdüsüyle başladım siyasete. Tıpkı insan gibi ülkemi de iyileştirme güdüsü taşıyorum. Milletvekili, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı yaptığım dönemlerimde de hep bu şekilde çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim. Bu bir heyecandır. Yarım kalan ve neler yapılabilir heyecanını kaybetmedim. Adaylık konusunda yüzde yüz olarak gönüllüyüm. Bir hafta içerisinde ailem ile de istişarelerimizi tamamlayıp bağımsız olarak adaylığımı açıklamayı düşünüyorum. Eğer halkta bir arzu varsa bir güven varsa elbette değerlendirip açıklamamı yapacağım.”