Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun dünkü toplantısında Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal yeniden gündeme gelirken, bir grup kadın Ünsal’ın görevden alınmamasını protesto etmek için Meclis'te pankart açtı.
Meclis dün saat 12.00’de Zorlu Töre başkanlığında toplandı.
Gündemde, Sayıştay Komitesi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetlerini Güçlendirme Kurumu’na (GÜÇ-KUR) ilişkin dört raporu vardı.
İlk olarak, genel kurulun 30 Ocak tarihli birleşiminin 31 Ocak tarihine ertelenmesine, yasama ile denetim faaliyetlerinin de birlikte yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu’nun kararı oylanarak oybirliğiyle kabul edildi.
Genel kurul daha sonra öneri sahipleri adına İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi üyesi, CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın sunduğu İhtiyat Sandığı (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin komitede ivedilikle ele alınmasına ilişkin tezkere görüşüldü.
Konuşmaların ardından tezkere oylanarak oyçokluğuyla reddedildi.
Erhürman’dan hükümete sorular
Tezkerenin oylanmasından sonra 62. madde uyarınca CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman söz alarak, hükümete sorular yöneltti.
Erhürman, Din İşleri Başkanına soruşturma açılıp açılmadığını sorarak, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın soruşturma açıldığını, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz’un ise soruşturma açılmadığını yönünde açıklamaları olduğunu belirterek, “Bu yapılan, yalan söylemek dalga geçmektir. Bu sorunun açık cevabını vereceksiniz” dedi.
Elektrik konusunda açıklama yapılmasını isteyen Erhürman, ne planlandığını ve nasıl projelendirildiğini tüm halkın bilmesi gerektiğini söyledi.
Erhürman, elektrikte yapılacak projenin enterkonnekte mi, bir santralden çekilecek bir kabloyla mı ilgili olacağını, alım garantisi olup olmadığını, kaç yılda tamamlanacağını, yatırım maliyetinin faturalara yansıyıp yansımayacağını sordu.
Türkiye’deki sağlık olanaklarından yararlanma protokolünün kimi kapsayacağını sorarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması halinde KKTC vatandaşı herkesin Türkiye’deki sağlık olanaklarından yararlanıp yararlanamayacağını soran Erhürman, “Herkes yararlanabilecek anlamına gelirse, o zaman KKTC’deki sağlık olanaklarının geliştirilmesine gerek kalmayacak mı?” dedi.
Sosyal konut konusunda 40 yıl önce Kıbrıs Türk halkının kendi imkanlarını kullanarak proje yaptığını anımsatan Erhürman, şimdi kaynaklar daha fazlayken neden TOKİ’nin yapmasına ihtiyaç duyulduğunu sordu.
İlaç eksikliğinin sebebinin ne olduğunu soran Erhürman, sorunun aşılması adına neler yapıldığını, özellikle çocuk antibiyotiklerinde sıkıntının önemli olduğuna işaret etti.
Naylon poşet konusunda takvimlendirme yapılmaması halinde 9 fabrikanın kapanacağı yönündeki açıklamaları hatırlatan Erhürman, naylon poşet kaldırılmasını desteklediklerini ancak bu adımın gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra doğru şekilde atılması gerektiğini belirtti.
Erhürman, bursların asgari ücrete ocak ayında yapılan artışa endeksli kalmasının öğrencileri sıkıya soktuğunu ve alım gücün erittiğine işaret ederek, tüzüğün değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Amcaoğlu: Döviz borsa fiyatları oynattı
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, fonları kullanarak benzine zam yapılmadığını ancak son hafta yaşananların ardından zam yapılacağını kamuoyuna açıkladığını söyleyerek, döviz ve borsa nedeniyle fiyatların oynadığını belirtti.
Amcaoğlu, akaryakıt ve tedarik zincirinde kırılmalar olacağının bilindiğini, Kıbrıs Türk Petrollerine ulaşamayan benzinin Al-Pet tarafından temin edilmesine çalışıldığını kaydetti.
Olgun Amcaoğlu, otomasyona geçerek, gelir kaybını önlemeyi ve kaliteyi artırmayı başaracaklarını dile getirerek, haziran ayında tüm istasyonların otomasyona geçmesi hedefinin hayat bulmasıyla sıkıntının giderileceğini ifade etti.
Taçoy: Protokol imzalanacak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy Genel Sağlık Sigortası’na değinerek, esas olanın bu sistemin nasıl çalışacağının önemli olduğunu belirtti. Taçoy, şu anda işleyen sistemle ilgili bilgi vererek, KKTC’nin Genel Sağlık Sigortası Yasası yapılmazsa ileriye gidemeyeceğini söyledi.
Türkiye ile protokol imzalandıktan sonra yasanın hazırlanacağını kaydeden Taçoy, şu an KKTC ve TC vatandaşlarının Türkiye’deki sağlık imkanlarından yararlanabildiklerini belirtti.
Taçoy, “KKTC’yi ziyaret eden sigortası olmayan kişi Türkiye’de nasıl sağlık hizmeti alıyorsa KKTC’de de alabilecek. Türkiye’den KKTC’ye gelen burada çalışan ve sigorta yapan kişi sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek, yasa geçtikten sonra ancak ülkesine dönerse sevkle orada da sağlık hizmeti alabilecek” dedi.
Hasan Taçoy, KKTC’deki tüm sağlık merkezlerinin sisteme dahil edilmesini sağlayacaklarını belirtti.
Din İşleri Başkanı konusunda Bakanlar Kurulu’nda soruşturmaya yönelik tartışmalar yapıldığını söyleyen Taçoy, kamu görevlilerinin görevden alınmasına yönelik belli şartlar bulunduğunu anımsattı.
Altuğra: Alt yapı hazırlıkları yapılıyor
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, tüm vatandaşların ülkede sağlık hizmeti alması için altyapı çalışmaları yapıldığını söyledi.
Ülkede yaşayan TC kimliği ve TC-KKTC kimliği taşıyan insanların Türkiye’de yaşayan biri gibi orada sağlık hizmet almasının hedeflendiğini söyleyen Altuğra, TC kimliği veya TC-KKTC kimliği taşıyan kişi Türkiye’de hastaneye gittiğinde, sigorta primleri KKTC’de yatırılıyor ve provizyon onayı alınabiliyorsa oradaki vatandaş gibi muayene olabileceğini belirtti.
İkinci adımda ise Medula sistemini hayata geçirmeyi hedeflediklerini dile getiren Altuğra, buna yönelik altyapı ve yasa geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Arıklı: AKSA’ya şart sunacağız
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı konuşmasında, geçen hafta salı günü Ankara’ya gittiklerini belirterek, ilk defa 7 saati aşkın süre TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve teknik heyetle toplantı yaptıklarını söyledi.
Çift uyruklu olup da Türkiye’de sağlık hizmeti alamayan çok ciddi bir kesim olduğunu ifade eden Arıklı, Türkiye’de bu sorunu aktardıklarında, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sadece TC doğumlu olanlar değil, KKTC doğumlu olanların da bu haklardan faydalanması gerektiğini söylediğini belirtti.
AKSA’yla görüşmelerin devam ettiğini ifade eden Bakan Arıklı, AKSA’yla 2024 yılında bitecek bir sözleşme olduğuna değinerek, AKSA’ya, “enterkonnekte sistemi kuracaksanız sizinle devam edeceğiz. Aksi halde alternatif arayacağız” diyeceklerini kaydetti.
“Ben soruşturma başlatıldı demedim”
Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal ile ilgili geçen hafta, “Ben soruşturma başlatıldı demedim” diyen Arıklı, Bakanlar Kurulu’nda bu konunun değerlendirildiğini kaydetti.
Arıklı, İslami literatürde iki tane temel kaynak olduğunu, biri Kuran-ı Kerim, diğeri hadisler olduğunu Başbakan’a aktardığını söyledi. Bunun üzerine Genel Kurul’da sesler yükseldi, muhalefet vekilleri, istenen cevabın bu olmadığını söyledi.
“Ahmet Ünsal görevden alınsın”
Bu sırada Meclis Genel Kurulu seyirci locasında, “Ahmet Ünsal görevden alınsın” yazılı pankart açılıp, protesto gösterisi yapılması nedeniyle Arıklı, “Bu şov için bu ortamı hazırladınız. Tebrik ediyorum sizi. Güle güle kullanın. Bundan sonra artık Meclis'te bu protestolara şahit olacaksınız... Meclis’i bu tip şovlara alet ettiniz, yazıklar olsun size” diyerek, kürsüden indi ve salondan çıktı. Arıklı ile birlikte hükümet mensubu bakan ve milletvekilleri de bir süreliğine salondan ayrıldı.
Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe ise, 62’nci madde tahtındaki konuşmalar tamamlanmadan Sayıştay Komitesi’nin raporlarına geçmeyeceğini söyledi.
Raporların sunulmasının ardından Genel Kurul tamamlandı. Bir sonraki toplantı bugün saat 10.00’da yapılacak.
