Özlem ÇİMENDAL

Bir dönem Turizm Bakanlığı yapan Toplumcu Kurtuluş Partisi eski Genel Başkanı İsmail Bozkurt, son 51 yılı değerlendirirken “Kesinlikle olmamız gereken yerde değiliz” dedi ve siyaset kurumunun yeniden dizayn edilmesi gerektiğini söyledi. Bozkurt “Sil baştan olmalı” diyerek şunları kaydetti:
“Biz Kıbrıs Türk toplumu olarak çok daha iyi koşullara layıktık. Verilen mücadelenin karşılığı bugün geldiğimiz nokta olmamalıydı. Bugün içeride yaşananlar da uluslararası alanda karşılaştıklarımız da benim için sürpriz değil. Kıbrıs görüşmelerinin de sonuç getireceğine inanmıyorum. Kıbrıs Türklerinin anayasal hakkı budanmak istendi ve darbe yapıldı bu adada. Dünyanın bugünkü gerçekliğinde, yani güçlü olanın söz sahibi olduğu bir konjonktürde de eşitlik haklarımızın teslim edileceğini sanmıyorum. Bugün adada var olan çözümsüzlük aslında herkesin işine geliyor. BM ise bunun işine geldiğini kabul edemez, çünkü çözüm için çabalayan taraf pozisyo-nundadır. Ama BM bugün gücünü ve misyonunu yitirmiştir. Bir şey yapamaz durumdadır. Kıbrıs konusunda da durum böyledir. BM bugün dünyada da kaybetmiş pozisyondadır.
Esasında bizim istediğimiz yere gelemememizin, bugün yaşadığımız sorunların ana nedeni ve mutsuz olmamıza neden olan da bizim siyaset kurumumuzdur. Sorunları çözecek olan siyaset kurumumuzun kendisi sorun yaratır olmuştur. Bugün hâlâ bizim zamanımızda tartışılan konular tartışılıyor. Mevcut sorunlara çare üretmek bir yana, sorunlar daha da derinleşiyor. Siyaset kurumunun kendisini yeniden dizayn etmesi gerekiyor, sil baştan.”
Gerekli adımlar atılmalı
Bozkurt, “Ülkeyi ve Kıbrıs Türk halkını olması gereken yere taşımak için neler yapılmalı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Tüm sorunların aşılması ve KKTC’nin istenilen seviyeye taşınabilmesi için en başta siyasetin kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Bizim zamanımızda seçimlere katılım oranları %95’lerdeydi. Geldiğimiz şu noktada yüzde 30’lara kadar düştü. Seçmen bir bütün olarak siyasete güven duymuyor. Acilen demokrasiyi çalıştırmak ve sorunları bu yolla çözmek lazım. Bugün Kıbrıs sorunu dünya sorunu olmuş durumdadır. Siyasiler sorunları bilerek o koltuklara oturuyorlar, ancak maalesef birçok soruna çare üretilemiyor. En yakın örnek ise asgari ücret ve piyasalardaki fiyat artışları. Yıllardır rakam arttığı anda piyasalar zamlanıyor, bunu biliyorsunuz ve hiçbir önlem almıyorsunuz. Madem böyle oluyor, gerekli önlemleri alıp adımları atacaksınız ki benzer bir durum bir daha yaşanmasın. En basit bu sorunu bile çözemiyoruz. Siz kararlı bir yönetim ile güçlü bir imaj çizerseniz, dünya size saygı duyar; şu anki halimizle bizi kaale bile almıyorlar. Her şeyi Kıbrıs sorununa bağlıyoruz. Çevre sorununun, eğitimin, iç güvenlik sorunlarının Kıbrıs meselesi ile ne ilgisi var? Çözüm olmasa da siz bu konuları düzeltebilirsiniz.”