KKTC Cumhuriyet Meclis Başkanlığı seçimlerinde iktidarın Ulusal Birlik Partisi (UBP) kanadının tek adayı Resmiye Canaltay’ın genel kurul oylamasında seçilememesi siyasi gündemi meşgul etmeye devam ediyor. UBP içinde Canaltay’ın yeniden adaylığı meselesi de sorgulanır bir duruma geldi. Bu konuda farklı sesler basına yansımaya devam ediyor. Resmiye Canaltay’ın Meclis Başkanlığı adaylığı konusunda Maliye Bakanı Dursun Oğuz “Parti kararı esastır” derken, UBP PM üyesi Aydın Soyer ise "Ben başkanın yerinde olsam Resmiye Canaltay konusunu, yani yeniden adaylığı konusunu yeniden değerlendiririm, Allah kendisine sabır versin. Asıl olan parti menfaatleri" diye konuştu...
Maliye Bakanı ve UBP eski Genel Sekreteri Dursun Oğuz verdiği bir röportajda Resmiye Canaltay’ın Meclis Başkanlığı adaylığı ile ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Meclis Başkanlığı için Resmiye Canaltay’ın partide çoğunluk ve mutabakatla onaylanmış bir isim olduğunun altını çizen Maliye Bakanı Dursun Oğuz “Buna herkesin riayet edeceğini düşünüyorum. Aksi halde büyük zafiyet ortaya çıkar” dedi.
Ombudsman Emine Dizdarlı’nın konu hakkında açıkladığı ‘Anayasaya aykırılık’ açıklaması konusunda ise Dursun Oğuz, Ombudsmanın açıklamasında konunun ‘kendilerinden’ kaynaklanmadığına dair işaret de olduğunu kaydederek, pandemi süreci ile başta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenişi ile başlayan zincire işaret etmiş olduğunu söyledi.
“Resmiye Canaltay yeniden aday olacak mı, UBP içinden ‘olmaması gerektiği değerlendirilmeli’ şeklinde açıklamalar da geliyor, eski genel sekreter olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıtla Dursun Oğuz, kararın parti içinde mutabakatla ve çoğunlukla alındığını hatırlattı.
Soyer: Başbakan kararı gözden geçirmeli
UBP PM üyesi Aydın Soyer ise "Ben başkanın yerinde olsam Resmiye Canaltay konusunu, yani yeniden adaylığı konusunu yeniden değerlendiririm, Allah kendisine sabır versin. Asıl olan parti menfaatleri" diye konuştu...
Aydın Soyer, katıldığı TV programında şu ifadeleri kullandı; “Muhakkak bir Meclis Başkanı olacak. Anlamadığım Resmiye Hanım iç seçimde daha yüksek oy aldığı için aday gösterildi. Genel meclis oylamasında hak ettiği oyu almadı. Demek ki Meclis’te farklı bir oy kullanıldı. Burada egoların peşine düşmek doğru değil. Parti menfaatleri düşünülmesi lazım. Başbakan bence bunu tekrar sorgulaması lazım. Ben olsam öyle yaparım doğal olarak. Başbakan olsam Resmiye Hanımı yeniden aday yapar mıyım şüpheliyim. Neticede UBP’nin demokratik bir ortamı var. Sayın Saner’e Allah kolaylık versin. Burada egoların peşine düşmek doğru değil…”
Dizdarlı’nın görüşleri yeni boyut kazandırdı
Öte yandan önceki gün, konuyla ilgili yaşananların Anayasaya aykırı olduğuna ilişkin Ombudsman Emine Dizdarlı’nın görüşü de bundan sonra yaşanacaklara yeni bir boyut kattı.
Ombudsman Emine Dizdarlı önceki günkü açıklamasında, 4 Ocak tarihinde Cumhuriyet Meclisi’nde Meclis Başkanlığı için yapılan seçimde, Anayasa hükümlerine ve Meclis İçtüzüğü kurallarına aykırı davranıldığını belirtti.
Dizdarlı, özellikle, Anayasanın ilgili maddesinin, ikinci devre Meclis Başkanı ve Meclis Başkan Yardımcısı seçiminin yasama yılının başlangıcından başlayarak en geç on gün içinde yapılmasını ve/veya tamamlanmasını öngördüğünü ve bunların değişikliğe açık olmayan amir hükümler olduğunu kaydetti.
Bu sürenin üzerinden üç ayı aşkın bir süre geçtiğini, seçimlerin yeni yapıldığını kaydeden Dizdarlı, “Bu durumda da KKTC Anayasası’nın hükümlerinin yok sayıldığı ve/veya görmezlikten gelindiği anlaşılmaktadır. Yasamadan sorumlu olan Cumhuriyet Meclisi’nin kendi yaptığı Meclis İçtüzüğü kurallarını ve/veya KKTC Anayasa hükümlerini uygulamaması kabul edilebilir bir husus değildir.” ifadelerini kullandı.
