Başbakan Ünal Üstel; İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) İsrail'de gerçekleş-tirdiği zirveyi, Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk halkına karşı bir “caydırıcılık ekseni” olarak sunmalarına tepki gösterdi.
Üstel, "Bu adımların yalnızca bir düşmanlık göstergesi değil; aynı zamanda Doğu Akdeniz barışına sap-lanmış yeni ve tehlikeli bir hançerdir. Türkiye ve Kıbrıs Türk halkını hedef alan hiçbir askeri plan meşru ve sürdürülebilir değildir” dedi.
Yazılı açıklama yapan Başbakan Üstel; Doğu Akdeniz’de barış, istikrar ve iş birliği zeminini güçlendir-mek yerine gerilimi tırmandırmayı, askeri bloklaşmayı ve dışlayıcı politikaları tercih eden bu yaklaşımı dikkatle ve ibretle takip ettiklerini belirtti.
İsrail, Yunanistan ve GKRY’nin toplam 2 bin 500 kişilik bir “Hızlı Müdahale Gücü” oluşturarak bunu Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk halkına karşı bir caydırıcılık ekseni olarak sunmasının açık bir düşmanlık gös-tergesi olduğunu vurgulayan Üstel, bu girişimin Doğu Akdeniz’de barışı tehdit eden tehlikeli bir adım olduğunu kaydetti.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, Anavatanı ile birlikte kendisine yönelen her türlü tehdidi ber-taraf edecek güce, hak ve menfaatlerini savunacak diplomatik ve askeri iradeye sahiptir” diyen Üstel, barışın yolunun askeri maceraperestlikten değil; adadaki gerçeklerin, yani iki ayrı halkın ve iki ayrı dev-letin varlığının kabul edilmesinden geçtiğini vurguladı.
İsrail bölgeyi ateş çemberine çekmektedir
Üstel açıklamasında, İsrail’in Orta Doğu’da sürdürdüğü saldırgan politikalarla bölgeyi istikrarsızlaştır-dığını, bu anlayışı Doğu Akdeniz’e taşımaya çalıştığını belirterek, “Bölgeyi bir barış alanı olmaktan çıka-rıp çatışma sahasına dönüştürme çabaları, yalnızca Kıbrıs adasını değil, tüm Akdeniz havzasını tehdit etmektedir. Rum-Yunan ikilisinin bu tehlikeli oyunda figüran olmayı kabul etmesi, tarihsel bir yanılgı-dır.” ifadelerini kullandı.
GKRY liderliğinin bir yandan uluslararası topluma “çözüm” söylemleri sunarken, diğer yandan Türki-ye’ye karşı askeri ittifaklar kurma arayışında olmasının, adadaki gerçeklerden ne denli kopuk oldukları-nın açık bir göstergesi olduğunu belirten Ünal Üstel, bu tutumu ikiyüzlü bir yaklaşım olarak nitelendir-di.
Üstel, silahlanmayı ve askeri paktları çözüm olarak gören bu zihniyetin, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve iki devletli çözüm vizyonunun neden haklı ve zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koy-duğunu ifade etti.
“Hak ve menfaatlerimizden asla taviz verilmeyecektir”
Ünal Üstel, Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının et ve tırnak gibi olduğunu vurgulayarak, “Hak ve menfaatlerimizden asla taviz verilmeyecektir” dedi.
Üstel, Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’da ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik alanlarında, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını yok sayan, Kıbrıs Türk tarafını denklem dışına itme-ye çalışan her türlü askeri planın, boru hattı projesinin ya da siyasi ittifakın baştan ölü doğmaya mahkûm olduğunu kaydetti.


Sayın KKTC liderimiz İsrail’e Haddini Bildirmeyecek mi yani ?